Ertuğrul Özkök: ChatGPT’ye sordum; “Omurga sadece dik durmaya mı yarar?”Son DakikaSporVideoYazarlarGündemT24 HaftalıkDünyaResmi İlanlarEkonomiDiğerTüm HaberlerBasında BugünHava DurumuDövizGaleriKonularMizah DergileriBir Bakışta BugünKitap24AnasayfaSon DakikaSporVideoYazarlarGündemT24 HaftalıkDünyaResmi İlanlarEkonomiTüm HaberlerBasında BugünHava DurumuDövizGaleriKonularMizah DergileriBir Bakışta BugünKitap24GündemEy Tanrının seçilmiş dürüst evlatları! Peki ben “Omurgasızım”, ya siz nesiniz? Bana “omurgasız” demeye devam edin. ‘Dimdik duracağım’ diye, kafanıza atılan taşlara karşı eğilip bükülmeden durmaya kalkarsanız mazallah kafasız kalırsınız14 Mart 2025 07:00Güncelleme: 14 Mart 2025 06:20İzzet Çapa’nın yeni çıkan “Bu Kitabı Tersten Okuyun” adlı söyleşi kitabını okudum.Çapa ilginç bir kişilik.Bir dönemin İstanbul eğlence hayatının birinci elden tanığı.Bir zamanlar “magazinel kişilik” denilen insanların çoğunu şahsen tanıyor.O nedenle ilgiyle okudum.Çetin Altan rakıyla en çok neyi severdi?Mesela 92’nci sayfasında Çetin Altan’la ilgili çok renkli bir hatırası var.Lisedeyken iki arkadaşı ile birlikte bazı ünlü kişilerle röportaj yapmaya giderlermiş.Hasan Pulur, “Sizinle görüşecek zamanım yok” demiş.Çetin Altan ise “Gelin” demiş.Milliyet gazetesine gidip, teyplerini açtıklarında Çetin Altan, “Durun bakalım önce ben size bir soru sorayım” demiş ve şunu sormuş:“Söyleyin bakalım, ben gece rakının yanında en çok neyi severim…”Bir Egeli için rakının yanında sucuklu yumurta iyi gider mi?İki çocuk şaşırıp kalmış ama İzzet Çapa, hemen “Büyük Gözaltı” kitabını hatırlamış.O kitabı üç kere okumuş meğer.Orada sucuklu yumurtayı o kadar güzel anlatıyormuş ki, Çapa hemen “Sucuklu yumurta” demiş.Çetin Altan da “Aferin, okumuşsun kitabımı” deyip sorularını dinlemeye başlamış.Ben rakıcı değilim ama babam iyi bir rakıcıydı.Rakının yanında kalamar, potarga, lakerda falan görürdüm ama sucuklu yumurta gördüğümü hiç hatırlamıyorum.Kitabın iki ayrı yerinde benim için “omurgasız” diyorKitabın Hürriyet’le ilgili bölümünde bana da bol bol hakaret var.Oysa Hürriyet’e benim genel yayın yönetmenliğim sırasında gelmedi, ayrılması sırasında da yazı işleri ile hiç ilgim yoktu.Nedense Hürriyet’e bütün kızgınlığını benden çıkarmış.Alışığım böyle şeylere.Çünkü ben “Türk medyasının Hazreti İsa’sı”yım.Bu mesleğin bütün günahkârlarının adına hakaret işkencelerine hep ben katlanırım.İki yerde benim için “omurgasız” diyor.Tesadüf dün de Nihat Genç bir X paylaşımında benim için aynı şeyi söylemiş.35 yıldır en çok duyduğum üç hakaret kelimesi “Omurgasız…”1990’da Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni olduğum günden beri hakkımda en çok duyduğu